uğratmak

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Uğrama işini yaptırmak, uğramasına sebep olmak

Örnek:

1. Öteki tabancayla o da mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı.

1. Öteki tabancayla o da mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı.

2. -den , -den , halk ağzında , halk ağzında , -den , -den , halk ağzında , halk ağzında , Savmak, çıkmak, dışarı atmak, kovmak