uçuk kaçık
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uçmuş, soluk
1. Musikimiz, bizim durgun ruhumuzun, sakin düşüncelerimizin, uçuk benzimizin tercümanıdır.
1. Musikimiz, bizim durgun ruhumuzun, sakin düşüncelerimizin, uçuk benzimizin tercümanıdır.
2. Açık (renk)
1. Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık.
1. Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık.
3. Hafif, belirsiz
1. Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız.
1. Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Abartılı, çok yüksek, çok fazla
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Deli dolu