1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Duman veya buhar çıkarmak
1. Dumanı tütmekte olan bir vapuru görerek artık yerine dönmeyi akıl etti.
1. Dumanı tütmekte olan bir vapuru görerek artık yerine dönmeyi akıl etti.
2. Dumanı geri vermek
1. Kahvelerin içi, tüten ocakla göz gözü görmez bir hâldeydi.
1. Kahvelerin içi, tüten ocakla göz gözü görmez bir hâldeydi.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yaşamak, varlığını sürdürmek
1. Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
1. Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , İyi veya kötü kokmak