Anlamı:
1.
yaralara bakmak, iyileştirmek, tımarlamak
Örnek:
1. Yaranı tımar ettiler mi?
1. Yaranı tımar ettiler mi?
2.
binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizlemek, tımarlamak
Örnek:
1. Arabacı atları tımar ediyordu.
1. Arabacı atları tımar ediyordu.