tıkamak

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak

Örnek:

1. Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı.

1. Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı.

2. -i , -i , -i , -i , Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek