tezgâh mengenesi, dokuma tezgâhı, vargel tezgâhı
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle dükkânlarda satıcıların önündeki uzun masa
1. Bir tezgâhtan öbürüne koşuyor, bir kumaş topunu bırakıp başkasına saldırıyordu.
1. Bir tezgâhtan öbürüne koşuyor, bir kumaş topunu bırakıp başkasına saldırıyordu.
2. Kahve, meyhane vb.nde müşterilerin üzerinde yiyip içtikleri uzun masa veya büfe
1. İçenlerin hepsi susmuş, kadına bakıyor, tezgâhın arkasındaki yürüyüşünü seyrediyorlardı.
1. İçenlerin hepsi susmuş, kadına bakıyor, tezgâhın arkasındaki yürüyüşünü seyrediyorlardı.
3. Üzerinde genellikle el veya küçük makinelerle iş görülen yapım aracı
1. Çanak çömlek tezgâhı. Halı tezgâhı.
1. Çanak çömlek tezgâhı. Halı tezgâhı.
4. Tersane
5. argo , argo , argo , argo , Genellikle yasal olmayan bir işi yapmak için tutulan uygunsuz yol
Lisan : Farsça destgāh
Telaffuz : tezgâh