ters


İlgili Kelimeler:

ters açı, ters baskı, tersbeşik, ters düz, ters evirme, ters pers, ters ters, ters yüz, şeytantersi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gerekli olan duruma karşıt, zıt

2. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin içe gelen yanı, arkası

Örnek:

1. Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu.

1. Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu.

3. isim , isim , isim , isim , Kesici bir aletin kesmeyen yanı

Örnek:

1. Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar.

1. Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz

Örnek:

1. Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama.

1. Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert

Örnek:

1. Ters adamın işi de ters gider.

1. Ters adamın işi de ters gider.

6. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bir şeyin aksi, karşıtı

Örnek:

1. Anlattığının tersi anlaşılınca utandı.

1. Anlattığının tersi anlaşılınca utandı.