1. isim , isim , isim , isim , Tepelemek işi
1. Ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik.
1. Ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Tepe biçimi verecek veya kenarlarından taşacak kadar, tepelemesine
1. İşte Ruhsar! Orada tepeleme yığılmış kitapların yanı başında duruyor.
1. İşte Ruhsar! Orada tepeleme yığılmış kitapların yanı başında duruyor.