1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Telaş eden, telaşa düşen, pürtelaş
1. O akşam yine aynı telaşlı ses beni merdiven başında durdurdu.
1. O akşam yine aynı telaşlı ses beni merdiven başında durdurdu.
2. Aceleci
1. Onun telaşlı adımlarla binadan çıkıp karşıdaki adliyeye girdiğini gördüler.
1. Onun telaşlı adımlarla binadan çıkıp karşıdaki adliyeye girdiğini gördüler.