tayin etmek

Anlamı:

1. kararlaştırmak

2. atamak

Örnek:

1. Üstelik, bu adi entrikacı tipleri, daha yüksek rütbeler ve aylıklarla şuraya buraya tayin etmişti.

1. Üstelik, bu adi entrikacı tipleri, daha yüksek rütbeler ve aylıklarla şuraya buraya tayin etmişti.

3. belli etmek, göstermek

Örnek:

1. Atılan goller maçın sonucunu tayin etti.

1. Atılan goller maçın sonucunu tayin etti.

4. belirlemek

Örnek:

1. Kelimelerin manalarını, dili en iyi kullanan yazarlara dayanarak tayin etmek icap eder.

1. Kelimelerin manalarını, dili en iyi kullanan yazarlara dayanarak tayin etmek icap eder.