tatil köyü, adli tatil, hafta tatili, öğle tatili
1. isim , isim , isim , isim , Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlenme
1. Gel gelelim berberlere karşı haksızlığımız şu hafta tatili işinde bile kendini gösteriyor.
1. Gel gelelim berberlere karşı haksızlığımız şu hafta tatili işinde bile kendini gösteriyor.
2. Okul, meclis, adliye vb. kuruluşların çalışmasını durdurduğu veya kapalı bulunduğu dönem
1. Yakında dönmesi lazım. Sömestir tatili sona eriyor.
1. Yakında dönmesi lazım. Sömestir tatili sona eriyor.
3. Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre
1. Beni tatili geçirmek üzere evlerine davet ettiler.
1. Beni tatili geçirmek üzere evlerine davet ettiler.
Lisan : Arapça taʿṭīl
Telaffuz : ta:til