tartarak yenme
1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
2. Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
3. Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek
1. Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli.
1. Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek
1. Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi.
1. Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dikkatle incelemek, değer biçmek
1. Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi.
1. Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi.