toplu tartışma
1. isim , isim , isim , isim , Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma
1. Karşısındakilerin tartışmaları çabuk bıraktıklarına da dikkat etmedi.
1. Karşısındakilerin tartışmaları çabuk bıraktıklarına da dikkat etmedi.
2. Karşılıklı ağır sözler söyleyerek yapılan çekişme, atışma, ağız dalaşı, dil dalaşı, dil kavgası, ağız kavgası, münakaşa
1. Erkekler arasında sahte kadın olup olmadığı üstüne tartışmalar kızıştı.
1. Erkekler arasında sahte kadın olup olmadığı üstüne tartışmalar kızıştı.
3. Bir sorun üzerine sözle veya yazılı olarak karşılıklı, bazen de sertçe savunma
1. Bu açıklamalar ilginç tartışmalara yol açtı ve düşündürücü sorunlar çıktı ortaya.
1. Bu açıklamalar ilginç tartışmalara yol açtı ve düşündürücü sorunlar çıktı ortaya.