alt tarafı, baba tarafı, üst tarafı
1. isim , isim , isim , isim , Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
1. Apartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak.
1. Apartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak.
2. Yön, yan, doğrultu
1. Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor.
1. Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor.
3. Yöre, yer
1. Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu.
1. Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu.
4. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri
1. Karşı tarafın adamları.
1. Karşı tarafın adamları.
5. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi
1. Evine görücü gelecek kız tarafı strese girerdi.
1. Evine görücü gelecek kız tarafı strese girerdi.
6. Bir şeyin belli bölümü, kısmı
1. Tiyatronun ön tarafı konuklara ayrıldı.
1. Tiyatronun ön tarafı konuklara ayrıldı.
Lisan : Arapça ṭaraf