1. isim , isim , isim , isim , Teras
1. Akşamları taraçada toplanan ev halkını gizli gizli tetkik ederken dedikoducu kadınları büsbütün menfur buluyordum.
1. Akşamları taraçada toplanan ev halkını gizli gizli tetkik ederken dedikoducu kadınları büsbütün menfur buluyordum.
2. Toprak veya başka malzemeyle elde edilen, bir duvarla desteklenen yüksek düzlük
1. Sofradan kalktık, köşkün önündeki taraçaya çıktık.
1. Sofradan kalktık, köşkün önündeki taraçaya çıktık.
3. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Seki (I)
Lisan : İtalyanca terrazza