1. takla hareketini yapmak
1. Adam o kadar kederli, o kadar meyustu ki takla atıp ney çalan kambur cüceler bile onu güldürmeyi başaramamıştı.
1. Adam o kadar kederli, o kadar meyustu ki takla atıp ney çalan kambur cüceler bile onu güldürmeyi başaramamıştı.
2. kaza sonucu taşıtlar devrilip yuvarlanmak
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , çok sevinmek
1. Biz senin yaşındayken iki altına takla atardık.
1. Biz senin yaşındayken iki altına takla atardık.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir kimseye yaranmak için onun hoşuna giden davranışlarda bulunmak, dalkavukluk etmek