1. yorumlamak
1. Sana yolculuk, millete de şenlik var diye tabir etti.
1. Sana yolculuk, millete de şenlik var diye tabir etti.
2. adlandırmak, ad verilmek, ifade etmek
1. Köylüler bu tarhlara tahta tabir eder, ekilecek her dönüm için bir tahta yapmakla övünürlerdi.
1. Köylüler bu tarhlara tahta tabir eder, ekilecek her dönüm için bir tahta yapmakla övünürlerdi.