1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Süzme işine konu olmak
1. Bal süzüldü.
1. Bal süzüldü.
2. Akmak
1. Gözlerimden yaşlar süzüldü.
1. Gözlerimden yaşlar süzüldü.
3. Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemek
1. Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor.
1. Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemek
1. Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal.
1. Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İnsan sessiz, gizlice ve kayıyormuş gibi gitmek
1. Bir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm.
1. Bir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm.
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Göz baygınlaşmak, mahmurlaşmak
1. Bu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu.
1. Bu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu.
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uyumlu bir biçimde ve salınarak yürümek
1. Bir tanesinin elinde -muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı.
1. Bir tanesinin elinde -muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı.
8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yüzüne nazlı bir anlam vermek
9. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok zayıflamak
1. Yedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı.
1. Yedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı.