1. -i , -i , -i , -i , Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek
1. Sütü süzmek.
1. Sütü süzmek.
2. Bazı sıvıların yoğunlaşmasına yol açan, katı ve tortulu maddeleri bu sıvılardan ayırmak
1. Sirkenin tortusunu süzmek.
1. Sirkenin tortusunu süzmek.
3. Gözle inceleyerek dikkatle bakmak
1. Yarı kapalı, yumuk yumuk gözlerini büsbütün küçülterek nehrin iki kıyısını süzdü.
1. Yarı kapalı, yumuk yumuk gözlerini büsbütün küçülterek nehrin iki kıyısını süzdü.
4. Göz baygın ve anlamlı bakmak
1. Bir ara yandaki masada oturan adamın beni süzdüğünü sezinledim.
1. Bir ara yandaki masada oturan adamın beni süzdüğünü sezinledim.