sütsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde süt bulunmayan, süt katılmadan yapılan

Örnek:

1. Sütsüz irmik helvası.

1. Sütsüz irmik helvası.

2. Az süt veren

Örnek:

1. İşe yaramaz, cansız bir merkebimiz vardı. Sütsüz ve kavruk bir de dişi devemiz.

1. İşe yaramaz, cansız bir merkebimiz vardı. Sütsüz ve kavruk bir de dişi devemiz.

3. Körpe olmayan, kart

Örnek:

1. Sütsüz mısır.

1. Sütsüz mısır.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü soydan gelen, sütü bozuk (kimse)

Örnek:

1. Fakat karıncayı incitmekten korkan, rikkatli, merhametli bir kadın için böyle sütsüz mahluklarla uğraşmak ne zor!

1. Fakat karıncayı incitmekten korkan, rikkatli, merhametli bir kadın için böyle sütsüz mahluklarla uğraşmak ne zor!