sus payı, suspus
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Konuşmasını kesmek
1. Son mısraları acele okuyarak susmuştu.
1. Son mısraları acele okuyarak susmuştu.
2. Konuşmaktan kaçınmak
1. Onlar da bu hazırlop klişeleri kullanmak fırsatını buluncaya kadar susacaklardır.
1. Onlar da bu hazırlop klişeleri kullanmak fırsatını buluncaya kadar susacaklardır.
3. Ses veya gürültüyü kesmek, ses ve gürültü yapmamak
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Etkisini göstermemek, tepki göstermemek
1. Adaletin sustuğu yerde haksızlık başlar.
1. Adaletin sustuğu yerde haksızlık başlar.