1. -e , -e , -e , -e , Sürme işine konu olmak veya sürme işi yapılmak
1. İki delikanlı dalga geçip otururlarken kapı yeniden sürüldü.
1. İki delikanlı dalga geçip otururlarken kapı yeniden sürüldü.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir yere sürülmek, gönderilmek
1. Bir süre sonra müdürle iki öğretmenin ayrı ayrı yerlere sürüldüklerini öğrendim.
1. Bir süre sonra müdürle iki öğretmenin ayrı ayrı yerlere sürüldüklerini öğrendim.