söyletmek

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Söylemesine yol açmak

Örnek:

1. Söylettiklerinin, bize çağrıştırdıklarının hep yeni şeyler olmasını özlüyorum.

1. Söylettiklerinin, bize çağrıştırdıklarının hep yeni şeyler olmasını özlüyorum.

2. Söylemek zorunda bırakmak, itiraf ettirmek

Örnek:

1. Öldüreceği, laf söyleteceği adamı diri diri fırına kor, gözünün önünde yakardı.

1. Öldüreceği, laf söyleteceği adamı diri diri fırına kor, gözünün önünde yakardı.