söylenmek

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Söyleme işi yapılmak

Örnek:

1. Asıl söylenecekler hep sonradan anımsanır.

1. Asıl söylenecekler hep sonradan anımsanır.

2. Kendi kendine konuşmak, kendi kendine bir şeyler söylemek

Örnek:

1. Kırlarda saatlerce böyle dolaştı, durdu / Söylendi, homurdandı. Düşündükçe kudurdu!

1. Kırlarda saatlerce böyle dolaştı, durdu / Söylendi, homurdandı. Düşündükçe kudurdu!

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çıkışmak, azarlamak, eleştirmek

Örnek:

1. Benim kırdığımı anlayınca bana söylenmeye başladı.

1. Benim kırdığımı anlayınca bana söylenmeye başladı.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sızlanmak, yakınmak