söylemek

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak

Örnek:

1. Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim.

1. Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim.

2. Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak

Örnek:

1. Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar.

1. Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar.

3. Yapılmasını istemek

4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Türkü, şarkı vb. okumak

Örnek:

1. Kanto söyler gibi hareketler ve taklitlerle söylediği şarkılar pek eğlenceli şeylerdi.

1. Kanto söyler gibi hareketler ve taklitlerle söylediği şarkılar pek eğlenceli şeylerdi.

5. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yazmak, düzmek

Örnek:

1. Şiir söylemek.

1. Şiir söylemek.

6. -e , -e , -e , -e , Haber vermek

Örnek:

1. Benim burada nasıl yaşadığımı görenler gidip babama da söylerler.

1. Benim burada nasıl yaşadığımı görenler gidip babama da söylerler.

7. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Önceden bildirmek, tahmin etmek

Örnek:

1. Bir değil iki tane olduğunu size söylemiştim.

1. Bir değil iki tane olduğunu size söylemiştim.

8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sipariş etmek

9. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak

Örnek:

1. Ne söyler bu türküler / Ay karanlık gecelerde yüzen gemiler

1. Ne söyler bu türküler / Ay karanlık gecelerde yüzen gemiler