solumak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Nefes alıp vermek

Örnek:

1. Soluduğum duman havaya karışırken aniden, kendiliğinden, küçük, bit kadar küçücük bir fikir geldi aklıma.

1. Soluduğum duman havaya karışırken aniden, kendiliğinden, küçük, bit kadar küçücük bir fikir geldi aklıma.

2. Sık ve kesik soluk alıp vermek

Örnek:

1. Devlerle güreşmiş gibi soluyordu.

1. Devlerle güreşmiş gibi soluyordu.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Zorlanmak, gücünün hepsini harcamak

Örnek:

1. Otomobil soluyarak Kırmızıtepe'ye tırmanmaya başladı.

1. Otomobil soluyarak Kırmızıtepe'ye tırmanmaya başladı.