sofra


İlgili Kelimeler:

sofra başı, sofra bezi, sofra duası, sofra örtüsü, sofra tahtası, sofra takımı, sofra tuzu, sofrası açık, çilingir sofrası, içki sofrası, iftar sofrası, yer sofrası, Zekeriya sofrası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu

Örnek:

1. Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı.

1. Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı.

2. Birlikte yemek yiyenlerin tümü

Örnek:

1. Bizim sofra çok şendir.

1. Bizim sofra çok şendir.

3. Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası

Örnek:

1. Bir gün sofra masasının altına saklanmıştım da beni bir türlü bulamamıştın.

1. Bir gün sofra masasının altına saklanmıştım da beni bir türlü bulamamıştın.

4. Halı göbeğinde daire biçimindeki çiçekli bölüm

5. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Anüs

Örnek:

1. Çocuğun sofrası dışarı fırlamış.

1. Çocuğun sofrası dışarı fırlamış.


Lisan : Arapça sufre