1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sivri duruma gelmek, sivrileşmek
1. Çenesine doğru sivrilen armudi bir yüzün, ince bir burnu, hâlâ beyaz ve düzgün dişleri vardı.
1. Çenesine doğru sivrilen armudi bir yüzün, ince bir burnu, hâlâ beyaz ve düzgün dişleri vardı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başkalarını geride bırakıp yükselmek veya ün kazanmak
1. Arkadaşları arasında sivrilmiş, birçok savaşlarda yüz aklığı göstermiş cesur bir kaptandı.
1. Arkadaşları arasında sivrilmiş, birçok savaşlarda yüz aklığı göstermiş cesur bir kaptandı.