şişmek

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmek

Örnek:

1. Balon şişti.

1. Balon şişti.

2. Bir şey emerek hacmi büyümek, genişlemek

Örnek:

1. Tahta, su emerek şişer.

1. Tahta, su emerek şişer.

3. Vücudun bir yeri içine yabancı bir maddenin girmesiyle veya başka bir etkiyle gerilmek, kabarmak

4. Çok yemek yiyerek rahatsız olacak kadar doymak

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gururlanmak, büyüklenmek

6. argo , argo , argo , argo , Utanmak, mahcup olmak

Örnek:

1. Ben demedim mi sana, bu herifin karşısında aşık atılmaz diye, şiştin mi şimdi?

1. Ben demedim mi sana, bu herifin karşısında aşık atılmaz diye, şiştin mi şimdi?

7. spor , spor , spor , spor , Yorularak koşuyu veya müsabakayı sürdüremez olmak