sırtlanmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sırtlamak işi yapılmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sorumluluk almak, üstüne almak

Örnek:

1. Eşini pek az görmüş, çocuklarının mesuliyetini tek başına sırtlanmak zorunda kalmış.

1. Eşini pek az görmüş, çocuklarının mesuliyetini tek başına sırtlanmak zorunda kalmış.