sıralamak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Birbiri ardı sıra veya yan yana koyarak sıra durumuna getirmek

Örnek:

1. İskemleleri sıralamak.

1. İskemleleri sıralamak.

2. Art arda söylemek, sayıp dökmek

Örnek:

1. Kendisini tüm bu bilgileri biriktirmeye iten nedenleri sıraladı.

1. Kendisini tüm bu bilgileri biriktirmeye iten nedenleri sıraladı.

3. Belirli bir düzene göre yerleştirmek veya düzenlemek, sıraya koymak

Örnek:

1. Herkesin onu dinlediğini görünce, arkasına yaslanıp kendinden gayet emin bir tavırla elindeki verileri sıraladı.

1. Herkesin onu dinlediğini görünce, arkasına yaslanıp kendinden gayet emin bir tavırla elindeki verileri sıraladı.

4. Söylenecek, yazılacak, yapılacak şeylere zihinde gerekli düzeni vermek

5. Aynı davranışı birbiri ardınca birçok kez yapmak

Örnek:

1. Bize karşı bir sürü itiraz sıraladı.

1. Bize karşı bir sürü itiraz sıraladı.

6. Aynı davranışı birçok şey üstünde tekrarlamak

Örnek:

1. Bekçi bütün kapıları sıraladı.

1. Bekçi bütün kapıları sıraladı.

7. Küçük çocuk tutunarak yürümeye başlamak, tutunarak yürümek