sınır açı, sınıraşan, sınır boyu, sınır dışı, sınır kapısı, sınır karakolu, sınır taşı, açlık sınırı, akma sınırı, takat sınırı, yaş sınırı, yoksulluk sınırı
1. isim , isim , isim , isim , İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut
2. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi
3. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç
1. Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı.
1. Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı.
4. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit
1. Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı.
1. Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı.
5. matematik , matematik , matematik , matematik , Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uç, son
Lisan : Rumca