sil baştan
1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek
1. Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi.
1. Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi.
2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak
1. Türküler çağırarak tahta siliyorlar.
1. Türküler çağırarak tahta siliyorlar.
3. Bir yazı, çizgi vb.ni kazıyarak veya sürterek yok etmek
1. Daktilo yanlışlarını iğneyle kazıyarak sildi.
1. Daktilo yanlışlarını iğneyle kazıyarak sildi.
4. Tahta malzemeyi makineyle düzgün ve pürüzsüz hâle getirmek
5. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Üzerini çizerek atmak, yok etmek
1. Defterden adını silmişler.
1. Defterden adını silmişler.
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İlişkisini koparmak, yok saymak
7. -i , -i , -den , -den , mecaz , mecaz , -i , -i , -den , -den , mecaz , mecaz , Üstünlük göstererek o alanda üstün olanları ikinci plana atmak
1. Takımı sahadan silmek.
1. Takımı sahadan silmek.
8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ortadan kaldırmak, yok etmek veya gidermek
1. Senin gözlerin gönlümü dolduran kara düşünceleri silecek, beni korkulardan kurtaracaktır.
1. Senin gözlerin gönlümü dolduran kara düşünceleri silecek, beni korkulardan kurtaracaktır.