silahaltı, silah arkadaşı, silahhane, ateşli silah, kimyasal silah, konvansiyonel silah, nükleer silah, pompalı silah, lav silahı
1. isim , isim , isim , isim , Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Savunmak veya saldırmak için kullanılan nesne, etken araç
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir konuda etkili her şey
1. Yalnız katlanmamı değil katlanmam gereken şeyi yapması için eline silah vermemi de istiyordu.
1. Yalnız katlanmamı değil katlanmam gereken şeyi yapması için eline silah vermemi de istiyordu.
Lisan : Arapça silāḥ
Telaffuz : l ince okunur