sığınmak

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Tehlikelerden kaçarak güvenilir bir yere çekilmek

Örnek:

1. Artık arkasına sığınacak bir camekânım da yok.

1. Artık arkasına sığınacak bir camekânım da yok.

2. Korunmak amacıyla bir yere veya birine başvurmak, başkalarının yardım ve korunmasına ihtiyaç duymak

Örnek:

1. Karı koca o evlerden birinde bir odacığa sığınmıştık.

1. Karı koca o evlerden birinde bir odacığa sığınmıştık.

3. Genellikle siyasi sebeplerle kendi ülkesinden kaçıp başka ülkeye gitmek, iltica etmek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güvenmek, yardım istemek veya ummak

Örnek:

1. Kendisini küçük gören bir millet, insaniyet şefkatine sığınarak yaşayamaz.

1. Kendisini küçük gören bir millet, insaniyet şefkatine sığınarak yaşayamaz.