serpinti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dökülen veya akan bir şeyden sıçrayıp serpilen bölüm

Örnek:

1. Ali Rıza'nın ayaklarına kadar denizin serpintileri geliyordu.

1. Ali Rıza'nın ayaklarına kadar denizin serpintileri geliyordu.

2. Damlacıklar, tanecikler durumunda, azar azar yağan yağmur veya kar, çilenti

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin etkisi azalarak kalan veya gelen kısmı

Örnek:

1. Radyasyon serpintisi.

1. Radyasyon serpintisi.