serpilmek

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Serpme işine konu olmak

Örnek:

1. Cam kırıkları su gibi dört tarafa serpildiler.

1. Cam kırıkları su gibi dört tarafa serpildiler.

2. Gelişmek, büyümek

Örnek:

1. Şu on altı yıllık dönem içinde doğan, serpilen bütün partilerimiz birbiri içinden doğmuştur.

1. Şu on altı yıllık dönem içinde doğan, serpilen bütün partilerimiz birbiri içinden doğmuştur.

3. Yayılmak

Örnek:

1. En çok zevki kasabanın bayram yerlerinden, halkın tatil günleri serpildiği çayırlıklardan aldım.

1. En çok zevki kasabanın bayram yerlerinden, halkın tatil günleri serpildiği çayırlıklardan aldım.