1. isim , isim , isim , isim , Şekerlemek işi
2. Toz şekerin içine meyve özleri konduktan sonra kaynatılmasıyla yapılan her türlü şeker
1. Cevahir, şekerleme, kitapçı camekânları önünde tevakkuf ede ede yürüyordum.
1. Cevahir, şekerleme, kitapçı camekânları önünde tevakkuf ede ede yürüyordum.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma
1. Her gün öğle yemeğinden sonra şekerlemeden önce yeni yeni şahsiyetler katılıyordu aralarına.
1. Her gün öğle yemeğinden sonra şekerlemeden önce yeni yeni şahsiyetler katılıyordu aralarına.