sebepli sebepsiz, sebepsiz yere
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sebebi olmayan, nedensiz
1. Bu sebepsiz ağrılar gibi onun her şeyi asabi mizacının belirtisi idi.
1. Bu sebepsiz ağrılar gibi onun her şeyi asabi mizacının belirtisi idi.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir sebebi olmadan
1. Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare
1. Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare