1. isim , isim , isim , isim , Bir işin yapılmasına ayrılan çalışma süresi, oturum
1. Bütün bunlar görünürde pazarlama taktiği ama aslında bir acındırma, kandırma seansı idi.
1. Bütün bunlar görünürde pazarlama taktiği ama aslında bir acındırma, kandırma seansı idi.
2. tıp , tıp , tıp , tıp , Bazı tedavi yöntemlerinin uygulanması için ayrılan süre
1. Bir yıl boyunca psikiyatri seanslarının parasını ödeyecek.
1. Bir yıl boyunca psikiyatri seanslarının parasını ödeyecek.
3. sinema , sinema , tiyatro , tiyatro , sinema , sinema , tiyatro , tiyatro , Gösterim
1. Bu şipşirin sinemanın perşembe gündüz seanslarını severim.
1. Bu şipşirin sinemanın perşembe gündüz seanslarını severim.
Lisan : Fransızca séance