savaşmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , askerlik , askerlik , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , askerlik , askerlik , Ordu ölçüsünde iki silahlı kuvvet karşı karşıya gelip çarpışmak, vuruşmak, muharebe etmek

Örnek:

1. Bu acımasız dünyada artık acımasızca savaşacaklardı.

1. Bu acımasız dünyada artık acımasızca savaşacaklardı.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla mücadeleye girişmek

Örnek:

1. İkiyüzlülere, sureti haktan görünen sahte dindarlara karşı bütün gücümle savaşacağım.

1. İkiyüzlülere, sureti haktan görünen sahte dindarlara karşı bütün gücümle savaşacağım.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çaba sarf etmek