1. -e , -e , -e , -e , Umulmayan, beklenmeyen veya olağanüstü bir olay, bir olgu karşısında şaşkın duruma gelmek, hayret etmek
1. Aynı anda nasıl olur da başka bir iş tutabileceğine şaşar kalırdınız.
1. Aynı anda nasıl olur da başka bir iş tutabileceğine şaşar kalırdınız.
2. -den , -den , -den , -den , Yolundan sapmamak, gidişini değiştirmemek, veya yanılmamak
1. Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma / Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma
1. Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma / Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma
3. -i , -i , -i , -i , Şaşırmak
1. Yolunu şaşmak. Gününü şaşmak.
1. Yolunu şaşmak. Gününü şaşmak.