1. -i , -i , -i , -i , Birdenbire ve güçle kımıldatmak, sallamak, oynatmak, titretmek
1. Kalkın bakalım diye çocukların karyolalarını sarsıyorlardı.
1. Kalkın bakalım diye çocukların karyolalarını sarsıyorlardı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Zarar verecek yolda etkilemek
1. Her hadisenin rüzgârı onun gergin sinirlerini derin derin sarsmıştır.
1. Her hadisenin rüzgârı onun gergin sinirlerini derin derin sarsmıştır.