salkım saçak

Anlamı:

1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Kalabalık bir biçimde

Örnek:

1. Sahanlıklara kadar salkım saçak insan doluydu.

1. Sahanlıklara kadar salkım saçak insan doluydu.

2. Parçalara ayrılmış biçimde

Örnek:

1. Şemsiye o kadar kullanılmıştı ki bezi parça parça sarkmış, telleri salkım saçak dökülmüştü.

1. Şemsiye o kadar kullanılmıştı ki bezi parça parça sarkmış, telleri salkım saçak dökülmüştü.