1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek
1. Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor.
1. Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor.
2. -e , -e , -e , -e , Salma işine konu olmak
1. İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı.
1. İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı.