1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kendini saklamak, gizlenmek
1. O âdeta kaçıp saklanacak bir yer arıyormuş gibi sıkıntıdaydı.
1. O âdeta kaçıp saklanacak bir yer arıyormuş gibi sıkıntıdaydı.
2. -den , -den , -den , -den , Saklama işi yapılmak
1. Şarap mahzende saklanır, aşkın kalbimde yıllanıyor.
1. Şarap mahzende saklanır, aşkın kalbimde yıllanıyor.
3. Niteliğini yitirmemesi için korumak
1. Kadife gibi ince ve yumuşak olan bu arakiyeler de çok iyi saklanmıştır.
1. Kadife gibi ince ve yumuşak olan bu arakiyeler de çok iyi saklanmıştır.