1. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
1. Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister.
1. Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister.
2. Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
3. Korumak, esirgemek, gözetmek
1. Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü.
1. Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü.