saçma sapan, deli saçması
1. isim , isim , isim , isim , Saçmak işi
2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Bir tür balık ağı, serpme ağ
3. Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesi
1. Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba!
1. Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba!
4. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Akla uygun olmayan, pestenkerani, absürt
1. Kapıldığı tüm fikirler saçma, kurduğu tüm hayaller boşunaydı.
1. Kapıldığı tüm fikirler saçma, kurduğu tüm hayaller boşunaydı.
5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yersiz bulunan
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yersiz, akla aykırı, tutarsız söz
1. Bırak şu saçmaları! Bir daha bahsini etme.
1. Bırak şu saçmaları! Bir daha bahsini etme.
7. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Böyle söz söyleyen veya iş yapan
1. Saçma adam.
1. Saçma adam.