sabır taşı, sarısabır, sabretmek, sabreylemek, karınca sabrı
1. isim , isim , isim , isim , Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, dayanç
1. Annem pek yorgun bir saatinde değilse bu tutturmalarıma sabır gösterirdi.
1. Annem pek yorgun bir saatinde değilse bu tutturmalarıma sabır gösterirdi.
2. Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme
Lisan : Arapça ṣabr