renksiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rengi olmayan

Örnek:

1. Islak topraklardan renksiz dumanlarla beraber keskin bir toprak kokusu yükseliyor.

1. Islak topraklardan renksiz dumanlarla beraber keskin bir toprak kokusu yükseliyor.

2. Solgun görünen, soluk

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Davranış ve düşünce yönünden belli bir niteliği olmayan

Örnek:

1. Geriye kalan üç dört yolcuya gelince bunlar lalettayin ve renksiz insanlardı.

1. Geriye kalan üç dört yolcuya gelince bunlar lalettayin ve renksiz insanlardı.